Nafaka arttırma davası ülkemizde çok yaygın olarak görülen bir dava türüdür. Boşanma davası sonucunda kararlaştırılan nafaka miktarı, değişen ekonomik ve sosyal şartlar ve ihtiyaçlar doğrultusunda yetersiz kalabilmektedir. Mahkeme tarafından hükmedilen nafaka yeterli olmazsa dava açılabilir. Mahkeme tarafından belirlenen nafaka miktarının günün şartlarına göre çok küçük kalma ihtimali dikkate alınarak nafaka arttırma davası düzenlenmiştir. Davanın ne olduğuna ve detaylarına geçmeden önce nafaka türleri hakkında bilgi vermek gerekiyor. Türk Medeni Kanunu‘na göre 4 çeşit nafaka vardır. Bunlar;
- Yardım nafakası
- Tedbir nafakası
- İştirak nafakası
- Yoksulluk nafakası
Çocuğun ihtiyaçları veya ana-babanın ödeme gücü veya benzeri yaşam koşulları değişirse hakimin nafaka miktarını değiştirmesi veya nafakayı tamamen iptal etmesi mümkündür (TMK m.331). Bu hüküm, hem nafaka yükümlü ana-babaya hem de nafaka sahibi olan çocuğa, durumda bir değişiklik olması halinde mahkemeye başvurma hakkı vermektedir. Bunun için belirli bir süre geçmesi şartı aranmaz. Velayetin ana ve babadan birine verilmesine ilişkin kararlar, çocuğun kendisine bırakılmayan kişi ile kişisel ilişkisi ve nafaka konuları kesinleşmiş hukuki bir durum oluşturmaz. Taraflar, değişen hal ve şartlar bağlamında hâkime başvurarak nafakanın artırılmasını, azaltılmasını veya tamamen kaldırılmasını talep edebilir.
Nafaka Arttırma Davasında Artırım Oranı Nasıl Belirlenir?
Mahkeme tarafından kararlaştırılan nafaka miktarı kesin hüküm teşkil etmez. Yani değişen şartlar sonrasında nafaka miktarını artırmak mümkündür. Nafaka tutarının artırılması, nafaka arttırma davası ile birlikte talep edilir. Nafaka artırımı davası açılabilmesi için önceden düzenlenmiş bir nafaka ödeneğinin bulunması gerekir. Daha sonra nafaka zammı talebinde bulunan kişinin bu talebine dayanak olarak haklı sebepleri göstermesi gerekir.
Bu sebepler kişiden kişiye ve duruma göre değişmekle birlikte, sebeplerin gerçekliğini değerlendirmede hakimin takdir yetkisi vardır. Hakim sunulan gerekçeleri tarafların ekonomik ve sosyal koşullarına, dönemin ekonomik koşullarına ve paranın satın alma gücüne göre değerlendirecektir. Nafaka artış oranları, TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranı dikkate alınarak Yargıtay kararı doğrultusunda mahkemeler tarafından belirlenmektedir.
Nafaka Arttırma Davası Şartları Nelerdir?
Çocuğun velayeti kendisine verilen kişi, ona bakmak, beslemek ve korumakla yükümlüdür. Velayeti alamayan eş, maddi gücü oranında çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorundadır. (TMK 1282/2.mad) Nafaka miktarının belirlenmesinde eşlerin mali güçleri rol oynar. Hüküme göre, nafaka borçlusunun mali durumu artarsa ve destek alan kişinin mali durumu kötüleşirse nafaka davası açılır. Nafaka artışı talebinin hakim tarafından incelenebilmesi için bazı şartlar aranır.
- Nafaka alacak kişinin ihtiyaçlarının artması,
- Mevcut ödeneğin giderleri karşılayamaz duruma gelmesi,
- Borçlunun mali gücünde önemli bir artış olmalıdır.
TMK’nın 176. ve 300. maddelerine göre nafaka arttırma davası açacak kişiler mahkemeden ileriki yıllarda nafaka miktarındaki artışın tespitini de isteyebilir. Böylece insanlar tekrar tekrar dava açmak zorunda kalmaz.
Nafaka Artışı Neye Göre Belirlenir?
Mahkeme, boşanma davası sırasında veya boşanmanın kesinleşmesinden sonra, sosyo-ekonomik durumlarına bağlı olarak, maddi sıkıntı çekecek eş veya müşterek çocukları için nafaka kararı verebilir. Hakim, nafaka miktarını belirlerken eşlerin mali durumlarını, çocukların giderlerini ve dönemin ekonomik ve sosyal koşullarını dikkate alır.
Ancak değişen şartlar ve yeni ihtiyaçlar sonucunda nafaka miktarı yetersiz kalabilmektedir. Bu durumda nafaka alan kişi, nafaka borçlusuna karşı nafakanın artırılması için dava açabilir. Ancak nafaka artışı talebinin, ülke genelinde yaşanan ekonomik kriz, para biriminin değer kaybetmesi, nafaka ödeyenin maddi olarak zenginleşmesi, nafaka alacaklısı için yeni harcamaların ortaya çıkması gibi meşru sebeplere dayanması gerekir.
Nafaka davasının dayanağı Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesinin 4. fıkrasıdır. Söz konusu hüküm şu şekildedir: “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirmesi hâllerinde kazancın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir.” Bu nedenle nafaka alacaklısının veya nafaka borçlusunun mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirmesi hallerinde nafaka artışı talep edilebilir.
Nafaka Arttırma Davasında Yetkili Mahkeme
Nafaka arttırma davalarında yetkili mahkeme, nafakayı ödeyenin yerleşim yerindeki aile mahkemesidir. Bireyler, nafaka ödeneği aldıkları süre içinde nafaka arttırma davası açabilirler. Nafaka alan kişilerin, nafaka süresi içinde nafaka zammı talebine ilişkin dava hakları saklıdır.
Nafaka ile ilgili hukuki süreç hâkimin mevcut nafaka miktarını ve nafakadaki artış sebeplerini delillerle birlikte değerlendirmesinin ardından karara bağlanır.
Bu madde ile nafaka artışını talep eden kişinin sürekli olarak aynı sıkıntıyı yaşamaması için, ilk kararda veya nafaka artırımına ilişkin kararda, ödenek taleplerinin her yıl belirli bir oranda artırılması şartı getirilebilir. Yargıtay içtihatlarına göre, yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) doğrultusunda nafaka artışları yapılmaktadır. Yıllık mali verilere göre değişkenlik gösteren bir endeks uygulaması bu sayede kişilerin nafaka şikayeti yaşamasını engellemiştir.
TMK’nın 175. maddesi uyarınca nafaka yardımı; Boşanma sonucu yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla karşı taraftan nafakasını ekonomik güne uygun olarak süresiz olarak isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün herhangi bir kusuru aranmaz.
Nafaka Arttırma Davasında Yargılama Usulü
Nafaka ödeneğinin artırılmasına veya azaltılmasına ilişkin karar, yargılama tarihinden itibaren uygulanır. Nafaka artış oranı boşanmanın kesinleştiği tarihe göre belirlenmelidir. Kararlaştırılan nafaka ödeneğinde ileriki yıllar için artış talep edilmesi halinde, artışın Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi dikkate alınarak yapılması gerekir. Açıkça talep edilmeden bir sonraki yıl için zam kararı verilemez.
Aile mahkemesinin nafaka artırımına karar verebilmesi için nafaka arttırma davası açması gerekir. Nafaka zammı istemiyle açılan dava basit yargılama usulüne tabidir. Basit yargılama usulünün yargılama aşaması; Dilekçe ve cevap dilekçesinden oluşur. Başka bir deyişle, her bir tarafın dilekçe verme hakkı vardır. Basit gözden geçirme prosedürü, daha hızlı tamamlanması gereken ve kısa bir inceleme gerektiren bir inceleme prosedürüdür. Bu gibi durumlarda mahkeme, delillerin ve açıklamaların yeterli olduğuna kanaat getirirse, dosya hakkında duruşmasız da karar verebilir. Davada bir karara varılamazsa, mahkeme duruşma yapacaktır.
Basit yargılama usulünde mahkeme, yargılamayı en fazla iki duruşma yaparak sonuçlandırmak zorundadır. Müzakereler arasında en fazla bir ay geçmelidir. Görüldüğü gibi nafaka arttırma davası, boşanma davasından farklı bir usulle işlenmekte ve daha hızlı bir şekilde karara bağlanmaktadır.
Nafaka Arttırma Davasında Zamanaşımı
Nafaka artışı talep etmek için herhangi bir zamanaşımı veya süre yoktur. Nafaka ödeneği devam ettiği sürece, değişen koşullar ve haklı sebepler halinde, nafaka alan kişi her zaman ödeneğin artırılmasını talep edebilir. Borçlu veya alacaklının mali durumundaki olumlu veya olumsuz değişiklik bir süre için geçerli değilse ve değişiklik sürekli ise nafaka zammı istemiyle dava açılabilir.
Nafaka kararı verildikten sonra, nafakayı ödeyenin mali durumu artarsa veya nafaka alanın mali durumu bozulursa veya adalet duyguları gerektiriyorsa hakim nafakanın artırılmasına karar verebilir.
Ayıplı mal konusu hakkında bilgi almak için hazırladığımız içeriği inceleyebilirsiniz.